ana sayfa tanıtım haberler mudanya 118 fotoğraflar tanışalım
**Mudanya'nın ilk ve tek internet gazetesi**
[ 02 Temmuz 2003]

::yazarlar::
Niyazi Menteş
Hakkı Ovatman
Yılmaz Sönmez
Akın Kazıklı
Konuk Yazarlar

::haberler::
ana sayfa
yerel haber

.::bulmaca::.

medya-turk.net / Bursa medya portali

mudanyaonline.net'te

Başörtüsü -2

Akın KAZIKLI / Bursa'dan yazıyor
akazikli@web.de

Geçen yazımda baş örtüsü konusunu ele almıştım. Çok tartışılan ve sonu gelmeyecek tartışmalara gebe olan bu konu hakkındaki fikirlerimi açıklamaya devam ediyorum.

Türkiye'nin kadınları başlarını aşağıdaki sebeplerden dolayı örter.
a) Aileden gelen alışkanlıktan
b) Çevre baskısı yüzünden
c) Eşinin ve ailesinin zorlaması ile
d) Günah olduğuna kalpten inandığı için
e) Bir guruba dahil oldukları için

Son guruba dahil olanlar ideolojik ve siyasi kaynaklı olup, ülkemiz için en tehlikelisidir. Çünkü bazı kesimler baş örtüsünü, siyasal bir propaganda aracı olarak kullanmakta, zaten kafaları karışık bir kesim, karar veremedikleri bir konuda " iki arada bir derede" bırakılmaktadır. Kişilerin dini bilgisizliklerinden de faydalanılarak, çok iyi bir organize ile ve empoze yolu ile taraftar toplamaya çalışılmaktadır. Kuran ı Kerim ve Hadis'ler kişilere göre değişik olarak yorumlanmakta, bazı konular zamanın bir gereği olarak görülmekte ama nedense eski bir kültür ve Arap göreneği olan baş örtmek hep en ön plana çıkarılmakta ve dinin gereği olarak gösterilip, örtünmeye mecbur tutulmaya çalışılmaktadır.

Afgan mücahitlerinin yöresel kıyafetleri, dinin gereği kıyafetmiş gibi gösterilmektedir. Almanya'nın daha serbest bir ülke oluşundan dolayı orada yaşayan vatandaşlarımız arasında bu kıyafet daha yaygındır ve oradan tıpkı Milli Görüş Hareketinde olduğu gibi ülkemize sıçratılmaktadır. Bu tür propagandaların arkasında da Suudi sermayesi vardır. İslam Tekeffül Vakfı adı altındaki bir Suudi Vakfın yıllar önce başlayan bir çalışmasının sonucudur. Bu konuyu ayrıca ele almak istiyorum.

Ülkemiz vatandaşlarının çoğunluğu demokratik, laik bir Cumhuriyet ile yönetilmek istemektedir. Bu konuda bir uzlaşma sağlanmış gibidir. Dolayısı ile baş örtmek veya açmak demokratik bir ülke için sorun olmaması lazımdır. Baş açmak veya kapamak tamamı ile şahısların özel hayatlarındaki kişisel bir tercihi olup, onun anayasal bir hakkıdır.

Konunun hassas olan tarafı, siyasi baskılar ile kişilerin başlarını açmak veya kapatmak zorunda kalmalarıdır. Şu anda iktidardaki AK Parti tercihini genelde kapatmak yönünde kullanmakta, bu da alışıla gelmiş ve bugüne kadar oturduğunu sandığımız sistemde bazı problemler yaratmaktadır. Devlet protokol ve Resepsiyonlarında sürtüşmeler yaşanmaktadır. Bazı entel geçinen kişiler bu konuda bence hiç hoş olmayan tavırlar takınmaktadır.

Bizler ülkemizi ileri ülkeler seviyesinde, demokratik ülkeler arasında görmek istediğimiz için, Başbakanımızın ve devletimizin çevresinde (örneğin Malezya gezisinde olduğu gibi) oluşan bazı görüntüler bizleri fazlası ile rahatsız etmektedir. Kendimizi geri kalmış, Şeriat ile yönetilen bir Arap ülkesinin vatandaşı gibi hissetmemize neden olmaktadır. Bu ise bizim hiç bir şartta kabul etmeyeceğimiz bir durumdur ama diğer yandan da , demokrasiye inanan kişiler olarak, başlarını örtmeyi tercih eden kişilerin haklarına saygısızlık ettiğimizi düşünmemize sebep olmaktadır.

Baş örtüsünde serbestlik bir çok ülkede başarı ile uygulanmaktadır ama bu ülkelerde bizdeki problemler bulunmaktadır. Örneğin Malezya ve Tayland `ta kişiler, devlet daireleri , sınır polisleri de dahil olmak üzere, her yerde başlarını örtme ve açmada serbesttir ve bu şahısların kendi öz tercihleri olarak algılanır. Malezya' nın yarısı Budist Çinli ve Hindistan kökenlidir. Tayland` ta ise Müslüman nüfus sadece yüzde 10 kadardır. Endonezya da ise durum karışık ve vahimdir. Müslüman ,Budist, Hıristiyan çatışması vardır. Afrika devletlerinin çoğu Suudi Arabistan`in parasal yardımı ve baskısı ile şeriat ile yönetilmekte ve orta çağı yaşamaktadırlar.

Nasıl bir uzlaşma, orta yol bulunabilir ? Hiç bir kesimi rahatsız etmeyecek demokratik bir yol nasıl bulunur? Sorun burada kilitlenmektedir. Çünkü taraflar inatla kendi haklılıklarını savunmakta ve karşı tarafa hiç hak vermemektedir. Ülkemizin tarihsel sorun ve konumu, çevremizdeki ülkelerin idare şekilleri, bizi daha dikkatli olmaya zorlamaktadır.. Zaten bu yüzden de resmi daire,okul vb gibi yerlerde baş örtmek kanun ile yasaklanmıştır.En ufak bir gevşeklik sonucu ülkemiz bir İslam-i Şeriat devletine çevrilir mi korkusu yaşanmaktadır.

Bana kalırsa bu korku yersizdir. Bunu isteyenlerin yüzdesi bizde %5 i geçmez. Türkiye'nin etnik yapısı da buna müsaade etmez. İran'daki Aleviler ile Türk Alevileri hiçbir şekilde birbirine benzemez. Bizdekiler Şamanizm'in İslam'daki görüntüleri, İran'dakiler ise Zerdüştizm uzantılarıdır. Türk Alevileri bizim sigortamızdır. 80 senelik Cumhuriyet rejiminin yetiştirdiği nesillin tercihi batılı bir yaşam şeklidir. Bu da çoğunluğu teşkil etmektedir.

Ama bizler batılı yaşam derken neyi kastediyoruz. Bu konuyu ise gelecek yazımda işlemeye çalışacağım, sağlıcakla kalın.. .


Yazılardaki, düşünce, kanaat ve görüş yazarına aittir
Her Çarşamba güncellenir.
...Yazarımızın, eski yazılarına ulaşmak için...
Akın KAZIKLI'ya ulaşmak için :
akazikli@web.de
Copyright, www.mudanyaonline.net 2000-2003